Paleotik dönemden (Yontma Taş Devri) bu zamana kadar Anadolu’da varlık gösteren uygarlıkların, devletlerin, imparatorlukların tarihinin kronolojik sırayla kültürel ortamları ile sergilendikleri ödüllü bir müzedir Anadolu Medeniyetleri Müzesi . Tarihi 2 Osmanlı binası içerisinde bulunan müze 1997 yılında Avrupada yılın müzesi seçilmiştir.
Ankara’nın merkezinde Gençlik Parkının doğusunda, Ankara Kalesinin hemen yakınında bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesinde ayrıca şerin tarihi buluntularıda sergileniyor.
Müzenin bulunduğu bina Osmanlı Döneminden kalma Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Hanıdır. İki binanın restorasyonları 1938 yılında başlamış kısmi restorasyonlar ile 1940 yılında ilk eserler yerleştirilmiş ve 1943 yılında ziyarete açılmıştır. 1968 yılında restorasyonlar tamamlanmıştır.
Yazı Başlıkları
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Giriş Ücreti
Müzeye giriş ücreti kişi başı 36 TL‘dir.
Açılış : 08:30
Kapanış : 19:00
Müze kart ile giriş ücretsizdir. Müzenin bulunduğu bölgenin etrafında bir çok müze bulunması nedeniyle Kültür Bakanlığının 1 yıl boyunca tüm müzelere giriş başka bir ücret ödemeden girebileceğiniz 70 TL’lik müze kart almanız faydalı olacaktır.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Ankara’da Müze Kart satışı yapan 2 noktadan biridir. Ankara’daki diğer müze kart satış noktası Ankara Cumhuriyet Müzesidir.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Nerede ve Nasıl Gidilir?
Anadolu Medeniyetleri Müzesine ulaşım için; Ulus heykelden Ankara Kalesine doğru hiç sapmadan devam ettiğinizde yol sizi Müze girişine çıkaracaktır.
Adres: Gözcü Sokak No:2 06240 Ulus / ANKARA
Telefon: +90 (312) 324 31 60 – 61 – 65
Faks: +90 (312) 311 28 39
E-Posta: anmedmuz@gmail.com
Ziyaret Günleri: Anadolu Medeniyetleri Müzesi haftanın her günü ziyarete açıktır
Müzer Giriş Noktası
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Gezi Rehberi
Müzeye giriş yaptıktan sonra sizi muhteşem bir yeşillik ve yürüyüş yolları kenarlarına dizilmiş antik heykeller karşılıyor. Giriş kapısının hemen sağ tarafındaki bina içerisinde hediyelik eşyalar, kitaplar ve kartpostalların satıldığı bir noktanın etrafında müze bölümlerine giriş noktaları bulunuyor.
Bu giriş noktalarının hemen önünde içeriye giriş yapacağınız bölümde bulunan eserlerin nerede bulunduğuna dair bilgilendirmenin yapıldığı büyükçe haritalar var.
Ayrıca çeşitli eserlerin dijital rehberliği için sizlere verilen dinleme cihazı ile eser numarasını girerek bilgi edinmenize yarayan bir sistem bulunuyor.
Paleotik, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç Çağlarında kullanılan eserlerin sergilendiği bölümlerin yanısıra Eski Hitit ve Hitit İmparatorluğu ile Frig, Geç Hitit, Urartu, Lidya ve M.Ö.1200’lerden Günümüze Anadolu Uygarlıkları dönemlerinin sergilendiği bölüm ve Anadolu’da yazılı tarihin başlangıcına işaret eden eserlerin sergilendiği Asur Ticaret Kolonileri Çağı bölümüde ilginizi çekebilir.
Ankara’nın antik dönemden günümüze tarihine, kültürel değişimine tanıklık etmek isteyenler için Çağlar Boyu Ankara temalı bir bölüm bulunuyor.
Müzede 360 derece sanal tur için tıklayın.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Bölümleri
Paleolitik Çağ Bölümü
Paleotik Çağ (Yontma Taş Devri) insanlık tarihinin %99’unu oluşturan bölümdür. Diğer bir anlam ile ilk insan atalarının ortaya çıkışından başlayarak yaklaşık 2 milyon yıllık bir süreyi kapsar.
Müze içerisinde bu döneme ait Antalya civarında bulunan Karain Mağarası içerisinde keşfedilen eserler önemli yer tutar. Yaklaşk 10,5 metre kalınlığında dolgu malzemesi içerisinde Yontma Taş Devrinin bütün evrelerine ait kültürel buluntular ortaya çıkarılmıştır ve müzede sergilenmektedir.
Neolitik (Yeni / Cilalı Taş) Çağ
İnsanlık tarihinde besin üretiminin yanısıra ilk toplumların kurulması ve birleşik hayata geçişin başladığı dönemlere denk gelen Cilalı Taş Devri döneminde insanlar artık yeni gereçler üreterek hayatı kolaylaştıracak adımlar atmaya başlar. Pişmiş toprak ile yapılan gereçlerin yerini sepet, tahta veya taştan kaplar gibi gereçler almıştır.
Müzede bu döneme ait eserleri sergilenen ikinci önemli Neolitik yerleşme yeri Burdur’un 25 km. güneybatısındaki Hacılar yerleşkesinden gelir.
Kalkolitik (Bakır-Taş) Çağ
Taş aletler yanında bakırın da kullanılmaya başlamasından dolayı Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan bu dönemin, Geç Neolitiğin bir devamı olyduğu Hacılar, Canhasan, Kuruçay gibi yerleşim yerlerindeki devamlılıktan anlaşılmaktadır.
Müzede Doğu Anadolu’nun Orta Kalkolitik Çağı, Tilkitepe malzemeleri ile temsil edilmektedir. Van Gölünün güneydoğusundaki Tilkitepe’de yapılan kazılarda, obsidiyen aletler ve hammaddelerin yanısıra Halaf seramiği olarak adlandırılan boyalı çanak çömleklere de rastlanmıştır.
Eski Tunç Çağı
Anadolu, M.Ö 4000 sonu, M.Ö 3000 başlarında, Eski Tunç Çağına girmiştir. Anadolu’da yaşayan insanlar, bakıra kalay katarak tunç elde etmeyi ve bu alaşımdan silah, kap – kacak, süs eşyası üretmeyi başarmışlardır.
Müzede, İç Batı Anadolu Kültürünü, Beycesultan eserleriyle Yortan çevresinden getirilen eserler temsil eder.
Asur Ticaret Kolonileri Çağı
Bu dönemin başlangıcı aynı zamanda Anadolu’da yazılı tarihin ve Orta Tunç Çağı’nın başlangıcıdır. (M.Ö 1950 – 1750)
Müze sergisinde bu çağın sanatı mühürler, heykelcikler, kalıba dökülmüş kurşun tanrı ve tanrı ailesi figürinleri ve törensel içki kapları ile temsil edilmiştir. Kurşun figürinlerdeki tanrıların kıyafetleri, silahları, başlıkları, stil özellikleri Hitit tanrılarıyla karşılaştırıldıklarında, tanrıların başlık biçimi, boynuzları, silahları, kemer ve kısa etekleri Hitit sanatının tanıdığımız özellikleridir. Ritonlar ise aslan, antilop, domuz, kartal, kedi, çarık ve salyangoz gibi çeşitli biçimlerde yapılmışlardır. Ayrıca müze sergisinde formlarını Eski Tunç Çağı’ndan alan ve bu çağda en güzel örnekleri vermiş olan, parlak, metal görünümlü gaga ağızlı testiler, çaydanlıklar, çok kulplu iri meyvelikler yer alır. Çağın boya ile bezekli seramiklerini krem zemin üzerine siyah, kahverengi ve kırmızı geometrik şekillerle süslenmiş örneklerde görebiliriz.
Eski Hitit ve Hitit İmparatorluk Çağı
Yazılı metinlere göre Koloni Çağı’nın son safhalarında, Pithana’nın oğlu Anitta Anadolu’da şehir beylikleri halinde yaşayan Hititler’in birleşmesinde ilk adımı atarak, Anadolu’nun merkezi sistemle idare edilen ilk devletini kurmuştur. (M.Ö 1750 – 1200)
Hitit tasvir sanatında, taş eserlerden oluşan bir grup da ortostad (dik duran taş sırası)’lardır. Mimaride kullanılan bu taşların tasvirli olanlarına en güzel örnek Alacahöyük ortostadlarıdır. Bu dönemin tasvirli ortostadları grup halinde Alacahöyük’ten başka hiç bir merkezde ele geçmemiştir. Ortostadların üzerinde Hitit sanatının diğer eserlerinde görüldüğü gbi dinsel konular işlenmiş olup, müzenin orta salonunda sergilenmektedir.
Frig Krallığı
M.Ö 12. yüzyıl başlarında Güneydoğu Avrupa’dan gelen Ege Göçleri ile Anadolu’ya giren Frigler Anadolu’nun önemli kentlerinin hemen hepsini yakıp yıkmış ve Hitit İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Anadolu’yu yavaş yavaş egemenlikleri altına almaya başlamışlardır.
Müzede Kybele heykel ve kabartmaları Boğazköy’de, Ankara ve Gordion da bulunmuştur. Müzede bulunan bir diğer eser grubu ise Ankara civarında bulunmuş olan, Ankara taşından (andezit) işlenmiş kabartmalardır. Geç Hitit ve Asur sanatının etkisinin görüldüğü bu kabartmalar ortostad biçiminde yapılmış aslan, at, boğa, griffon ve sfenks kabartmalarıdır.
Geç Hitit Krallığı
Yukarıda da anlatıldığı gibi M.Ö 1200’lerde batıdan gelen Ege Göçlerinin saldırıları eski gücünü kaybeden Hitit İmparatorluğu’na son vermiş, başta Boğazköy olmak üzere, bütün Hitit şehirleri yakılıp yıkılmıştır. Bu saldırılardan kurtulabilen Hititler güney ve güney – doğu Toroslar’ın dağlık bölgelerine çekilerek tarihte son Hitit Beylikleri çağını yaşamışlardır.
Müzede en çok eseri bulunan Kargamış’ın Uzun Duvar, Kral Burcu, Kahramanlar Duvarı ve Su Kapısı olarak adlandırılan kabartmaları müzede orjinal durumlarına uygun olarak yerleştirilmiştir. Kabartmalar üzerinde Tanrıça Kubaba için yapılan dinsel törenler, Kargamış Kralı Araras’ın en büyük oğlu Kamanas’ın veliahtlığa atanması sahneleri, savaş arabaları, Asurlular ile yapılan savaşın zafer sahneleri, tanrı ve tanrıçalar, karışık varlıklar betimlenmiştir.
Urartu Krallığı
Urartular M.Ö 1000 başlarında Van Gölü çevresinde bir devlet kurmuşlardır.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi Erzincan – Altıntepe, Ağrı – Patnos, Van – Toprakkale, Muş – Kayalıdere ve Adilcevaz’da yapılan kazılardan ele geçen eserlerle zengin bir Urartu kolleksiyonuna sahiptir.
Lidya Dönemi
Lidya heykel ve duvar resim sanatının bazı örnekleri, Manisa – Kırkağaç – Harta tümülüsünde mezar odasında yer alan Kline’yi “Ölü yatağı” destekleyen sfenkslerin betimlenmesinde ve Uşak – Aktepe tümülüsünden ele geçen fresk parçalarında görülebilmektedir.
M.Ö.1200’lerden Günümüze Anadolu Uygarlıkları
Müze içerisinde kültürel değişikliğin çok hızlı olduğunu sergileyen ve Anadoluda bulunmuş uygarlıklardan bulunan eserlerin sergilendiği bölümde Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş dönemine kadar Anadolu topraklarında bulunan tarihi kalıntılar sergileniyor.
Çağlar Boyu Ankara
Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara, Anadolu’nun doğusu ile batısını, kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan anayolların kavşağında kurulmuş önemli bir kenttir. Bu kadar önemli olan bir kent yıllar boyunca çeşitli uygarlıkların eline geçmiş ve bir çok savaşa sahne olmuştur. Müze içerisinde Ankara’nın tarihi gelişimine ışık tutan eserler sergilenmektedir.