Bütün Anadolu’da olduğu gibi Adana yöresinde de Evliya Kültü bütün canlılığı ile devam etmektedir. Biz bu yazımızda Çobandede Türbesi ve Çoban Dede hakkında bilgi vereceğiz.
Yazı Başlıkları
Çobandede Türbesi
Çoban Dede’nin gerçek ismi bilinmemektedir. Yazılı ve sözlü kaynaklarda bununla ilgili bir bilgiye rastlanmamıştır. Yöre halkı, Çoban Dede’nin hayattayken çobanlık yaptığını, türbesinin olduğu yerde koyun otlattığını, söylemektedir.
Çobandede Türbesi, Seyhan ilçesine bağlı Karsli köyünde, Baraj gölü kıyısındaki bir tepe üzerindedir. Türbenin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. 1981 yılına kadar bakımsız olan türbe, Ayşe Ökmen adli bir hayırsever kadın tarafından yeniden yetirilmiştir.
Türbede Çoban Dede’nin mezarı bulunmaktadır. Mezarın/sandukanın üstü Türk bayrağı ve yeşil örtülerle kaplanmıştır.
Eskiden yol olmadığı için zor olan ulaşım, günümüzde Adnan Menderes Bulvarının yapılmasıyla kolaylaşmıştır.
Çobandede Türbesi Nerede ve Nasıl Gidilir?
Çobandede Türbesi Seyhan Baraj gölünün kıyı şeridine yakın yüksek kesimde yer alır. Türbeye gidebilmek için Seyhan Baraj gölü kıyısından Adnan Menderes Bulvarını takip ederek Çobandede Parkı tabelasını gördüğünüz yerden içeriye girmeniz gerekiyor.
Ayrıca bu bölgede muhteşem doğa manzarası ve tabiat güzelliği ile bir çok ziyaretçi tarafından tercih ediliyor. Dinlenme, seyir alanı, piknik alanı, çocuk oyun alanı, göletler gibi imkanların bulunduğu Çobandede Parkında otopark ve wc’de bulunuyor.
Türbeye bağlı uygulamalar:
Çoban Dede’ye ulaşım kolay olduğundan haftanın her günü ziyaretçi gelmektedir. Ziyaretler daha çok cuma ve pazar günleri yapılmaktadır. Buraya sevap kazanmak isteyenler, dilek dileyenler, sinir ve ruh hastalar gelmektedir. Bunun yanında çocuğu olmayanlar, ev sahibi olmak isteyenler, sınıf geçmek isteyenler de gelmektedirler. Adakları yerine gelenler, kurban kesmek, mevlit okutmak, helva yapıp dağıtmak; ziyarete seccade ve hali hediye etmek seklinde adaklarını yerine getirmektedirler.
Çoban Dede Hakkındaki Hikayeler
1. hikayeye göre bunlar Çoban Dede; Ali Dede, Cabbar Dede, Muhittin Dede, Bulut Dede, Zilli Dede, Ateş Dede ve Sultan Kız olmak üzere sekiz kardeştir. Çoban Dede ve kardeşleri aslen Bağdatlı olup 17. Yüzyılın ortalarında Adana’nın Karsli köyüne gelip yerleşmişlerdir.
2. Çoban Dede’nin kardeşi Ali Dede’nin türbesi Adana’nın Alidede semtindedir. Ali Dede ile Çoban Dede arasında söyle bir olayın geçtiğine inanılmaktadır: Ali Dede, Adana’da otururmuş. Geçimini de ayakkabıcılık yaparak sağlarmış. Çoban Dede ise dağda yasar, geçimini çobanlıkla sağlarmış. Her iki kardeş de keramet sahibi kişilermiş. Bir gün Çoban Dede, koyunları sağdıktan sonra mendilinin içine süt doldurup kardeşinin yanına gelmiş. Çoban Dede, kardeşi Ali Dede’nin yanına geldiğinde, kardeşinin bir katinin ayakkabı için ölçü aldırdığını görmüş.
Ali Dede, kadının ölçüsünü alırken, kadının topukları görünmüş. O zaman Çoban Dede’nin kerameti bitmiş. Mendildeki süt, damlamaya başlamış. Bu durumu gören Ali Dede, kardeşine dönerek: -Sen git, dağda çobanlığına devam et! Dağda, koyunların içinde keramet sahibi olmak / erişmek kolaydır; zor olan insanların içinde •i erişmektir, diye kardeşini uyarmış.”
Ayni hikaye Cabbar Dede için de söylenmektedir. Ali Dede adında yaşlı bir adam varmış. Bu dede kunduracılık yapar, geçimini sürdürür gidermiş. Kendine ait bir dükkân varmış. Birgin yanma kardeşi Cabbar Dede gelmiş. Dükkâna girmiş; bakmış ki kardeşi yok. Dükkândan çıkmış ve yandaki dükkânlara sormuş:
-Kardeşim Ali’yi gördünüz mü?
Onlar da: -Biraz sonra gelir, demişler. Bunun üzerine Cabbar Dede, Ali Dede’nin dükkânına gelmiş ve Ali Dede’yi beklemeye başlamış. Birden aklına mendiliyle getirdiği süt gelmiş; kalkıp onu dükkânda bulunan askıya asmış. Tam o sırada Ali Dede gelmiş, içeriye girmiş. Kardeşinin geldiğini görünce öyle sevinmiş ki hemen onu kucaklamış, öpmüş. Birbirlerine sarılmışlar, hal hatır sormaya başlamışlar.
Kardeşinin mendilde süt getirdiğini gören Ali Dede, kendi mendilini cebinden çıkarmış ve ocakta kor halinde yanan közleri doldurup onun yanına asmış. Tam bu sırada Ali Dede’nin dükkânına kundura almak için bir kadın gelmiş. Kadın kendine göre bir ayakkabı yaptırmak istiyormuş. Ayakkabının ölçüsünü almak için eğilen Ali Dede, kadının açılan çıplak tenine bakmamak için kafasını olduğunca aşağıya eğerken, kardeşi tahtanın üzerinde oturduğundan ister istemez kadının çıplak tenini görmüş.
Tam o sırada Cabbar Dede’nin askıya asmış olduğu süt yavaş yavaş damlamaya başlamış. Ali Dede hemen farkına varmış ve kardeşini uyarmış:
– Cabbar… Cabbar! Kendine gel, demiş. Cabbar Dede çok utanmış, kizirmiş, bozarmış, terlemiş; ne yapacağını sairmiş. Yerinden kalkmış, Ali Dede’ye serilmiş ve onu öpmüş. Ali dede, onun bu haline çok sairmiş:
-Hacirdir Cabbar, ne oldu? Demiş. Cabbar Dede:
Kardeşim, bana bundan sonra şehir hayati haramdır, demiş. Sonra devam etmiş:
-Benim gözlerim ayıpta, günahta iken sen beni uyardın. Doğru yolu gösterdin. Ben şehirde oldukça günaha girmek istemem, ben insanlardan uzakta olmaya alıştım…
Ali Dede’yle vedalaştıktan sonra dükkândan ayrilmis.
3. Çoban Dede, geçimini bir agamin yanında çobanlık yaparak sürdürmüştür. Yine hikayeye göre Çoban Dede’nin Agassi Hicaz’a gider. Mekke’de iken cani köfte ister. Bu durum Çoban B aba ‘ya malum olur. Ağa’nın hanimin köfte yapasın söyler. Göz açıp yumuncaya kadar köfteleri Mekke’de hac yapan ağaya ulaştırır. Ağa hacdan dönünce Çoban Dede’nin kerametine inanir.
4. Çoban Dede’nin bazı zor durumlarda olan insanların yardımına koştuğuna inanılır. Genellikle de dileği olan insanların rüyalarında gördükleri söylenir. Dileği yerine gelenler, adaklarım yerine getirmemişse Çoban Dede onların rüyalarına girerek adaklarım hatırlatır. Örnek: Türbeyi yaptıran Ayşe Ökmen 1980’li yıllarda Çoban Dede’yi ziyaret eder. O gece Çoban Dede, Ayşe Ökmen’in rüyasına girer. Ökmen, o tarihlerde kirada oturuyormuş. Çoban Dede’den ev sahibi olmasını ister. Çoban Dede’ye, “Eğer ev sahibi olursam, senin türbeni yaptıracağım” der. Gerçekten de hem zengin olur; hem de kazandığı parayla ev alır. Fakat verdiği sözü unutur. Çoban Dede, Ayşe Ökmen’in rüyasına girerek verdiği sözü hatırlatır. Ökmen de türbeyi yaptırıp bugünkü hale getirir.
5. Adnan Menderes Bulvarının yapımı sırasında yol yapıla yapıla türbenin bulunduğu tepenin altına gelmiş. Mühendisler ve isçiler, yolun devamı için türbenin bulunduğu tepenin yekini hazırlıklarına başlamışlar. Her ne yapılmışsa tepenin sökülmesi mümkün olmamış. Çoban Dede, görevlilerin rüyasına girip, türbesinin yıkılmasına izin vermemiş.
6. Eskiden(1945) şehir bu kadar ilerlemediği için Çobandede türbesi şehrin dışında kalıyormuş. Balık tutmak, avlanmak isteyenler o tarafa gidermiş. Fakat Çoban Dede, türbesinin yakınındaki ağaçlara konmuş kuşların vurulmasına izin vermezmis.
Çoban Dede’nin türbesi 1970’li yıllarda onarım görmüştür.