İstanbul’un simge yapılarından biri olan ve Fatih ilçesinde Ayasofya Müzesinin tam karşısında bulunan Sultan Ahmet Camii, 1609/1617 yılları arasında sultan I. Ahmet tarafından Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa’ya yaptırılmıştır. Hadikat’ül Cevâmi’de caminin tamamlanma tarihi olan 1617 rakamının ebced ile yazılı olduğu belirtilmiştir.

İmaret, medrese, tabhane, darüşşifa, dâr’ül kura, mektep, arasta, hamam, çeşme ve sebiller, dükkanlar, hünkâr kasrı ve türbesiyle beraber bir külliye olarak inşâ edilmiştir. Bunların bir kısmı sonradan ilave edilmiştir.

M.S. III. Yüzyılda başlanıp, IV. yüzyılda, Doğu Roma İmparatoru Konstantinos zamanında tamamlanan ve at meydanı anlamına gelen Hipodromun alanı ve çevresinin Latin işgali sırasında (1204-1261) önemli bir yıkım yaşadığı ve İmparatorluk sarayının Ayvansaray’a taşınmasının ardından önemini yitirdiğini bilmekteyiz.

XV. Yüzyıl başlarında ıssızlaşan bu alanda XVI. Yüzyılda devletin önde gelenlerine ait bazı saraylar bulunmaktaydı. Caminin oturduğu alanda, Kanuni’nin veziri Semiz Ali Paşa’nın sarayı mevcuttu. Bu saraylardan bir kısmının yerinde ise daha evvelden bir Bizans Sarayı bulunmaktaydı. Temel kazısı sırasında, hafriyattan çıkarılan toprak ve dolgu malzemesi, Hipodroma nakledilmiş ve böylece Hipodromun kotu yükselmiştir. Külliyenin imaret yapısı, Hipodromun Sphendone duvarı- nın üstüne inşâ edilmiştir.

Sultan Ahmet Camii Mimarisi

Kentin I. tepesinin üzerinde yükselen Cami, dört ana paye üzerine oturan ve harimin orta bölümünü örten merkezî kubbe ve bunu dört yandan tamamlayan birer yarım kubbeyle örtülmüştür. Klasik Osmanlı cami şemasının devamı mahiyetindeki yapının dört köşesinde kalan kare bölümlerin de üzerleri birer kubbe tonozla tamamlanmıştır.

Kuzeyde yer alan revaklı avlu ve avlu ortasındaki şadırvan ile tamamlanan plan şemasına verilen en önemli katkılardan birini altı adet minare oluşturmaktadır. Dört adedi üçer, diğerleri de ikişer şerefelidir.

Gerek dönemini yansıtan ve mavi tonlarındaki İznik çinileri, gerek ahşap işçiliği, gerekse revzenlerinde ve hatlarında yansıtılan işçilik son derece sanatsaldır.

Sultan Ahmet Camii’ne Nasıl Gidilir?

İstanbul Tarihi Yarımada’sı içerisinde İstanbul’un muhteşem sulietinin bir parçası olan Sultan Ahmet Camii’sine gitmek için özel araç veya toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz.

Tarihi Yarımada Gezilecek Yerler

Belkide İstanbul’da ulaşım alternatifi olarak en çok imkana sahip olan Tarihi Yarımada’ya en kolay tramvay ile ulaşılabilir. Bağcılar – Kabataş Tramvay hattı kullanarak bölgeye ulaşabilirsiniz. Tramvayın güzergahını görmek için buraya tıklayın.

Anadolu tarafından bölgeye gelecek ziyaretçiler Kabataş veya Eminönü’ne vapur ile gelerek bu noktadan direk Bağcılar – Kabataş tramvayına geçiş yapabilirler.

Metro ile gelmek istiyenler Yusufpaşa Durağında iniş yaparak tramvaya ulaşabilirsiniz.

Özel aracınızla gitmek istediğinizde bölgedeki otoparkları belirlemenizde veya uzak bir noktaya bırakıp toplu taşıma ile bölgeye ulaşmanızda fayda var.

İETT otobüslerinde 2 hat Çatladıkapı durağından geçiyor.  Bu hatları kullanarak bölgeye gidebilir ve küçük bir yürüyüş yaparak bölgeye ulaşabilirsiniz.

İETT Hatları

BN1 Halkalı İstasyon – Eminönü
BN2 Küçükçekmece – Eminönü

Özel aracınızla gitmeniz durumunda İspark dahil bir çok otoparka aracınızı bırakabilirsiniz.